10 Haziran 2024 Pazartesi
Varış
8 Haziran 2024 Cumartesi
Bir Karakter Meselesi
Karakter kelimesinin kelime anlamı:
bir nesnenin, bir bireyin ya da topluluğun kendine özgü olan, onu başkalarından ayıran temel belirti, onun davranışlarını belirleyen ana özellik.
Birey olmaya çalışan canlılar olarak "karakter sahibi bir insan" olmak bize ne anlatıyor olabilir?
Çocukluğumdan beri benim için Bilge çok "yardımseverdir , dürüsttür , yok öyledir yok böyle" gibi bazı olumlu/olumsuz sayılabilecek kelimeler işittim kendimle ilgili sanki beni benden iyi tanıyabileceklermiş gibi...
Zamanla bir baktım bana atfedilen bu özelliklerin bazıları zaman zaman benim üzerimde baskı oluşturmaya başladı.
Çünkü olay ya da durumlara vermek istediğim tepkiler ve olmak istediğim Bilge'yle benden beklenenler arasında farklar oluşmaya başladı.
Ne zaman kendi istediğim tepkiyi versem "bu sana hiç yakışmadı vb" tepkileriyle duygusal olarak yalnız hissettim.
Ama Bilge ,karakter sahibi bir insandır ya da olmak zorundadır ya, o yüzden ne yapması gerekir, kendi iç sesini bastırarak kendisine biçilmiş olan karakteri bir ömür boyu devam ettirmek zorundadır. En kötüsü de bunun iç sıkıntısını hayat boyu bazen nedenini bilerek bazen bilmeyerek devam ettirmelidir.
Şimdi terstten bakalım biraz.
Karaktersiz kelimesinin anlamı:
karakteri kötü, bozuk olan, güvenilir bir karakteri olmayan.
Bir insanın kendi kendine ihanetinden daha büyük bir karaktersizlik olabilir mi?
Güvenilir bir karakter olmak için her durumda ötekilerin beklediği olumlu özelliklerde davranışlar sergilemek çevrede bizi karakter sahibi yapabiliyorken içten içe kendimize ihanetin karaktersizliğiyle iç dünyamızda kendi iç sesimizi susturmaya çalışabiliyoruz.
Benim meselem "karakter sahibi bir insan" olmak değil , benim meselem:
Mevcut karakterime olan dayatmaların farkına verip , kendimi bu dayatmalardan ayrıştırarak, olmak istediğim Bilge için çaba ve emek gösterip, kendime durum ve olaylar karşısında esneme hakkını, kimi zaman hata yapma hakkını verip , kendimi affedebilmektir, değişebilmek , dönüşebilmek , evrilebilmektir.
Kısacası;
Kendime Bilge olma , Bilge'yi tanıma ve ona kulak verme şansı tanımaktır.
6 Haziran 2024 Perşembe
Bilgeyi tanıyabilmek için bilge olmak gerekir
Başlıktaki söz Ksenophanes'e ait.
Bazen birilerini çok iyi tanıdığımızı zannederim. İnanın bana ben henüz kendimi bile tanımıyorken bir başkası hakkındaki böyle fikirlerim ne kadar gerçekçi olabilir ki? Ya da sizin benim hakkımdaki görüşleriniz ?
"Bilge kimdir? Nasıl biri olmak istiyor ? "yıllarca bu soruların cevabını ilişki içinde olduğum insanların beklentilerine göre aradım.
Artık kendime dönüş vakti..
Ksenophanes" Altmış yedi yıl oldu taşıyorum
oradan oraya kaygılarımı Yunan diyarında..." demiş.
Ksenophanes' in kaygılarını bilemem. Ama bilge olmak -ben olmak- zorlu ve sancılı geçiyor , bazen kendimi bulduğumu sandığım anlarda fark ediyorum benlik bulunabilecek bir şey değil. Sürekli oluşum, değişim ve dönüşüm içinde..
Çok sık karar değiştirebilen biri olmak beni eskiden yorardı ve çevremin de etkisiyle bir noktadan sonra beni üzmeye başladı. Aslında hiç bir kararımda stabil kalamamam kendi iç sesimle kuramadığım temassızlıkla ilgiliydi. Ve tabiki de kendime her an verdiğim kararlardan vazgeçebileceğim hakkını tanımamamla ilgili.
Aslında düşündüğüm bu hak bile olmamalı. Kendi içinde akıp gitmeli..
Toplum olarak -benimde yaptığım zamanlar var- bazı insanları kendilerinden daha iyi tanıdığımızı iddia etmemiz -ki bence benlik sürekli "oluşum,değişim,dönüşüm" içindedir yani bu mümkün değil- ne kadar da büyüklenmeci bir söylem..
Herkesin birbirini anlamak yerine kendini anlamaya öncelik verdiği bir dünyaya uyanmak dileğiyle. Kendini tanıdıkça , kendini tanıdığın ölçüde diğerlerini daha iyi anlama şansımız olacak.
Bu sadece bir sav dedi Ksenophanes .
Ksenophanes'e saygılar
Toprağın bol olsun..
3 Haziran 2024 Pazartesi
O Fortuna
Başlık "Carmina Burana" adlı şiir demetinden bir alıntıdır. Bu demetteki şiirler Alman bestesi Carl Orff bestelenmiştir.
Günümüzde Andre Rieu'nun performansıyla sergilendiğini biliyorum. Dinlemek isteyenler için O Fortuna olarak dinleyebilirler.
Şiirler 11. ve 12. yüzyılda Fransa, Almanya , İtalya ve İngilterede üniversite öğrenimi görmüş ve o dönemdeki kilisenin baskılarına ve bağnazlıklarına bir nevi şiir ve şarkılarla başkaldıran anonim gençlerden oluşur.
Bende kendi "O Fortuna" -Türkçede " Ah Kader" demek- şiirimi yazdım.
Kader
Bazen tatlı gelir bazen başa bela..
Bazen şükür nedeni bazen isyan..
Bazen teslimiyet nedeni ...
Bazen ise değişimin tam da başladığı yer..
Bazen yaşamın başlangıcı
Bazen ise sözün sonu..
Kuşlar süzülüyor gökyüzünde , özgürce.. Biz ne kadar özgürüz ? Yaşamımızın yazarı mıyız, yoksa bize verilen bizden istenen senaryoyu mu oynu...
-
İçimizdeki her ölüm aslında bizi bize daha çok yaklaştırmaz mı? Yüklediğimiz anlamlar , verilen değerler bir anda alt üst olurken yerine ö...
-
Doğmak , köklenmek , beslenmek , yeşermek , parçanı bırakmak , bıraktığın yerden tekrar yeşermek.. Bugünlerde yaklaşık 1 yıl önce kaybettiği...
-
Kuşlar süzülüyor gökyüzünde , özgürce.. Biz ne kadar özgürüz ? Yaşamımızın yazarı mıyız, yoksa bize verilen bizden istenen senaryoyu mu oynu...