31 Mayıs 2024 Cuma

Halley

 "Herşeye rağmen her yerde umut var." 1986 Eurovision Halley şarkısından bir alıntı.

Şarkının adını Halley kuyruklu yıldızından aldığını düşünüyorum. Halley yıldızı 76 bir yılda görünebiliyor. Tekrar 2061 yılında dünyadan gözükebilecek.

Ben yaşarsam 67 yaşında olacağım.. 67 yaş.. Babamı 64. yaşında kaybettim. Bazen düşünüyorum da zamanın ne kadar farkındayım? Ne kadar akışın içinde farkındalıkta kendim olarak kalabiliyorum?

Ben kimim? sorusunun yanıtı ben de tanımlar halinde yok. Olsaydı da bir "oluşum içinde kendini bulmaya çalışan bazen de bulurken kaybeden ama yine de arayan" bireyselleşme yolunda bir canlıyım.

kuyruklu yıldız


Kuyruklu yıldızlar elips şeklinde yörünge içinde hareket eder. Bence bizim de doğduğumuz coğrafya , aile , kültür  vs bizim yörüngemizi oluşturuyorlar.

Kendimizi tanıdıkça-güneşe yaklaştıkça- içimizdeki soğukluk(kendimizi tanıyamamanın) güneşten gelen ısı ve ışıkla eriyor ve parlıyor. Tüm bu döngü Halley kuyruklu yıldızı için 76 yıl alıyor. Neredeyse ortalama bir insan yaşamı kadar.

Ben yörüngemden çıkıp içimdeki güneşe ne kadar yaklaşabileceğimi bilmiyorum.. 

Diliyorum ki 2061 yılında hala hayattaysam ve bunları okuyabiliyorsam ve Halley kuyruklu yıldınızı görebilecek fiziksel durum ve algıya sahipsem ışığımı bulmuşumdur ve artık sönmeye hazırımdır...


Merhaba

Adım Bilge. Bu blogu bolca kendim üzerine düşündüğüm ve arayışta olduğum dönemde yazmaya karar verdim.

Burayı bende  duygu, düşünce, farkındalık oluşturan herhangi bir şey hakkında yazmak için kullanmak istiyorum. Devam ettirebilir miyim nereye evrilir süreç bilmiyorum , zaman gösterecek..

İlk olarak az önce bitirdiğim bir belgesel havasında bir Netflix dizisinden başlamak isterim: "AHİT MUSA'NIN HİKAYESİ".

Filmi izlerken yer yer çok farklı duygular yaşadım. Kendimi bir azınlıktan köle işçi olarak hayal ediyorum. Bana ait hiçbir şey yok. Sadece hizmet ettiğim halk için yemek karşılığında yaşamımı sürdürmeye çalışıyorum. Umut etmek yok , hayal etmek yok...

Sonra birisi çıkıyor azınlıktan , hayallerin ötesinde olaylar yaşanıyor. Grubun lideri oluyor.Bir Tanrının olabileceğini gösteriyor. Mevcut koşullarda inanıyorum. Ama insanım ya , neden ben değil de o seçildi, diye de düşünmeden edemiyorum. 

Lider ise bir yandan neden seçildiğini , ne yapması gerektiğini bilmediği için kendi içsel sürecinden geçiyor. Tanrının yardımını istiyor.

Şu anki hayatımda buna benziyor. İnsanlara bakıyorum günümüzde toplam nüfusun azı rahat ve güzel yaşayabilecekleri bir işe sahip ya da işlerinden mutlular. Bazen sorguluyorum ben niye o kısım gibi olamadım , neden.. Ama bir yanımda zaten olamayacağımı biliyor.. 

Güç , sorumluluk beni korkutuyor. Çünkü üniversite mezunu olsam da mesleki bilgimi bazı konularda yeterli bulmadığım için sorumluluk almak istemiyorum şu an. Güç ise gücü nasıl kullanacağını bilmiyorsan -faydalı şekilde bu benim için önemli- demek ki ona da hazır değilim:)

Yaşamımda bazen birilerinin bana yol göstermesini , -zaman zaman hala- istediğim dönemlerim oldu. Sonra fark ettim ki korkudan yola bile çıkmıyorum. Bu blog benim için bir yola çıkma hikayesi.


Kuşlar süzülüyor gökyüzünde , özgürce.. Biz ne kadar özgürüz ? Yaşamımızın yazarı mıyız, yoksa bize verilen bizden istenen senaryoyu mu oynu...